1. Giriş
Malpraktis (medical malpractice), hekimlerin ve sağlık personelinin mesleki standartlara aykırı davranış veya ihmalleri sonucu hastada fiziksel, ruhsal veya ekonomik zarar oluşması durumunu ifade eder.Türk hukukunda “malpraktis” kelimesi doğrudan mevzuatta geçmese de “tıbbi kötü uygulama” terimi ile karşılanır ve hem özel hukuk hem ceza hukuku hem de idare hukuku açısından önemli sonuçlar doğurur. Malpraktis davaları, özellikle hasta haklarının korunması, sağlık hizmetlerinde kalite standardının sağlanması ve tıbbi müdahalelerde özen yükümlülüğünün güçlendirilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
2. Hukuki Dayanaklar
Türk hukukunda malpraktis ile ilgili hükümler doğrudan tek bir kanunda toplanmamış, çeşitli mevzuat hükümlerinde düzenlenmiştir:
- Türk Borçlar Kanunu (TBK)
- m.49 (Haksız fiil sorumluluğu)
- m.506 vd. (Vekâlet sözleşmesinde özen borcu)
- m.112 (Sözleşmeye aykırılık)
- Türk Ceza Kanunu (TCK)
- m.85 (Taksirle öldürme)
- m.89 (Taksirle yaralama)
- m.257 (Görevi kötüye kullanma – kamu görevlisi hekimler için)
- Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu (m.15) – Tıbbi müdahalelerde rıza ve standartlar
- Hasta Hakları Yönetmeliği
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (Kamu görevlisi sağlık personelinin sorumluluğu)
- 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun – Hekimlik mesleğinin icrası
3. Malpraktisin Unsurları
Bir malpraktis davasının kabul edilebilmesi için şu unsurların varlığı aranır:
- Hukuka aykırı tıbbi müdahale
- Mesleki standartlara uymama
- Gereksiz veya yanlış tedavi
- Zarar
- Fiziksel (organ kaybı, ölüm)
- Ruhsal (travma, psikolojik yıkım)
- Maddi (gelir kaybı, ek tedavi masrafları)
- İlliyet bağı
- Zararla tıbbi hata arasında nedensellik ilişkisi olmalıdır.
- Kusur
- Kast, taksir veya ağır ihmal şeklinde olabilir.
4. Malpraktis Türleri
- Teşhis Hataları – Yanlış veya gecikmiş tanı
- Tedavi Hataları – Yanlış ilaç, yanlış doz, ameliyat sırasında hata
- Bilgilendirme Eksikliği – Aydınlatılmış onam alınmaması
- Takip ve Kontrol Hataları – Ameliyat sonrası hastayı yeterince izlememe
- Teknik Yetersizlikler – Tıbbi cihazların yanlış kullanımı
5. Hukuki Sorumluluk Türleri
A. Hukuk Davaları (Tazminat)
- Özel hukuk ilişkilerinde TBK hükümlerine dayanılır.
- Yetkili/görevli mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi (bazı durumlarda Tüketici Mahkemesi)
- Talep edilebilecek tazminatlar:
- Maddi tazminat (tedavi masrafları, kazanç kaybı)
- Manevi tazminat (acı, elem, üzüntü)
B. Ceza Sorumluluğu
- TCK m.85, m.89 kapsamında taksirle yaralama veya ölüm
- Ceza yargılaması sonucunda hapis veya adli para cezası
C. İdari Sorumluluk
- Kamu hastanelerinde görev yapan hekimler bakımından tam yargı davası (İYUK m.12 ve m.13)
- Görev kusuru → İdareye karşı dava açılır, idare tazminatı öder, rücu edebilir.
6. Dava Açma Süreci
- Ön Değerlendirme – Tıbbi kayıtlar, epikriz, ameliyat notları, reçeteler toplanır.
- Uzman Raporu – Adli Tıp Kurumu veya bilirkişi raporu alınır.
- Yetkili Mahkeme
- Özel hastaneler → Asliye Hukuk/Tüketici Mahkemesi
- Kamu hastaneleri → İdare Mahkemesi
- İspat Yükü
- Temel olarak davacıdadır; ancak bazı durumlarda ispat yükü tersine dönebilir.
- Deliller
- Tıbbi kayıtlar, bilirkişi raporları, tanık beyanları
7. Zamanaşımı Süreleri
- TBK’ya göre: Haksız fiillerde zarar ve fail öğrenildikten sonra 2 yıl, her hâlükârda 10 yıl
- Ceza davalarında: İşlenen suçun türüne göre TCK’daki dava zamanaşımı
- İdari davalarda: 1 yıl (İYUK m.13)
8. Tazminat Türleri
- Maddi Tazminat
- Tedavi masrafları
- Geçici/kalıcı iş göremezlik zararları
- Cenaze giderleri (ölüm halinde)
- Manevi Tazminat
- Çekilen acı, elem ve ıstırabın karşılığı
9. Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme
Türk yargı pratiğinde malpraktis davalarında özen borcu, aydınlatılmış onam ve tıbbi kayıt tutma yükümlülüğü konuları temel belirleyicilerdir.
Aşağıda örnek bir Yargıtay kararı incelenmiştir:
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, E.2016/14818, K.2018/4331, T.20.03.2018
- Olay: Davacı, özel bir hastanede geçirdiği ameliyat sonrası kalıcı iş göremez hale gelmiş, hekim tarafından gerekli özenin gösterilmediğini ve ameliyat öncesi bilgilendirme yapılmadığını ileri sürmüştür.
- Yerel Mahkeme: Bilirkişi raporu doğrultusunda hekimin standartlara aykırı davrandığı ve aydınlatılmış onamın alınmadığı tespit edilerek maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir.
- Yargıtay Değerlendirmesi:
- Hekim, mesleki standartlara uygun davranmakla yükümlüdür (özen borcu).
- Tıbbi müdahaleden önce hastanın bilgilendirilmesi ve rıza alınması zorunludur.
- Onam alınmamışsa, müdahale hukuka aykırıdır ve zarar ile illiyet bağı varsa tazminat yükümlülüğü doğar.
- Tıbbi kayıtların eksik tutulması davalı aleyhine yorumlanır.
- Sonuç: Yargıtay, yerel mahkeme kararını onamış, maddi ve manevi tazminatın kabulünü hukuka uygun bulmuştur.
Bu karar, özellikle aydınlatılmış onam yükümlülüğünün ihlal edilmesinin, tek başına hukuka aykırılık ve tazminat sorumluluğu doğurabileceğini açıkça göstermektedir.